Mini Gastrik Bypass Ameliyatı Nedir? Nasıl Yapılır?
Mini gastrik bypass (MGB), tüp mide ve Roux-en-Y gastrik bypass’ın bazı özelliklerini birleştiren nispeten yeni bir prosedürdür. Ameliyat kapalı yöntemle yani laparoskopik olarak geçekleştirilir. Karın cildinde 4 adet milimetrik kesi yapılır. Bu kesilerden aletler girilerek kamera ve özel ameliyat ekipmanları ile operasyon tamamlanır. Ortalama ameliyat süresi 90 dakika civarındadır.
Ameliyatta midenin üst kısmında ve küçük kenarında yaklaşık 12-15 cm uzunluğunda, 30-50 ml hacminde bir poş oluşturulur. Bu mide poşu ile yaklaşık 200-250 cm’lik ince barsak segmenti bypass edilerek geri kalan barsak duvarına anastomoz yani bağlama işlemi yapılır. Gıda alımı kısıtlaması sağlayan, bir miktar gıda emilini engelleyen ve kalori malabsorbsiyonunu birleştiren bir tekniktir. Böylelikle iyi bir kilo kaybı ve yüksek yaşam kalitesi sağlayan bir ameliyattır.
Mini Gastrik Bypass Ameliyatı Kimlere Yapılabilir?
Diyet ve aktif bir yaşam gibi kilo verme yöntemlerinin denenip, uzun vadeli bir başarı elde edilemediği durumda, aşağıda bildirilen kriterlerin varlığında MGB ameliyatı yapılabilir.
- Beden kütle endeksi ≥ 40 olanlar.
- Beden kütle endeksi ≥ 35 olup Diyabet veya Hipertansiyon gibi en az bir sistemik hastalığı olanlar.
- Beden kütle endeksi ≥ 30 olup optimal medikasyon ve yaşam şekline rağmen kontrolsüz diyabeti olanlar.
Mini Gastrik Bypass Ameliyatı Sonrasında Ne Kadar Kilo Kaybedilir?
Ameliyatın ardından birinci yılın sonunda fazla kiloların ortalama yüzde 75’inin kaybedildiği birçok çalışma ile bildirilmiştir.
Mini Gastrik Bypass Ameliyatının Özellikleri Nelerdir?
MGB güvenilir kilo verme sonuçlarına sahip olduğundan süper morbid obez olgularında ( BMI>50) özellikle etkilidir. Tip 2 Diyabet üzerinde çok güçlü, olumlu bir etkisi vardır. Ameliyattan kaynaklanan hormonal değişiklikler, çoğu hastanın diyabet ilaçlarına olan ihtiyacında neredeyse anında bir azalmaya hatta bazılarının diyabet ilaçlarından tamamen kurtulabilmesini sağlar. Mide bandı gibi diğer işlemlerde gerekli olan herhangi bir ayarlama ihtiyacı gerektirmez.
Bununla birlikte, kilo verme hızının değerlendirilmesi ve gıda alımının besinsel olarak yeterli olup olmadığının sorgulanması için düzenli takip gereklidir. Yüksek şeker veya yüksek yağlı yiyecekleri tercih etme eğiliminde olan kişiler için etkilidir. Gastrik bypass, yüksek şeker ve yüksek yağlı yiyeceklerin alımını takiben dumping sendromuna neden olabilir. Mide krampları ve ishal gibi dumping sendromu semptomları çok rahatsız edicidir. Hastalar, dumping sendromundan edindikleri tecrübelerden dolayı yüksek kalorili, şekerli gıdalardan kaçınmak için öğünlerinde bunları azaltma eğiliminde olurlar.
Mini Gastrik Bypass Ameliyatının Dezavantajları Nelerdir?
MGB cerrahisinin de bir takım dezavantajları vardır ve bunlar genellikle ameliyatta bypass edilen barsak segmentinin uzunluğuyla ilgilidir. Vitamin ve besinlerin emiliminin azalması nedeniyle beslenme yetersizliği riski tüp mide ameliyatına göre daha yüksektir. Ameliyat sonrası eksikliği önlemek için ömür boyu vitamin ve mineral takviyesi şarttır. Beslenme durumunu izlemek için cerrahın ve diyetisyenin uzun süreli takibi çok önemlidir.
Mini Gastrik Bypass Ameliyatının Riski Var mıdır?
Herhangi bir cerrahi prosedürde olduğu gibi, MGB prosedürünün de riskleri vardır. Anastomoz hattından sızıntı, kanama, enfeksiyon, ülser, anesteziye bağlı reaksiyonlar, darlık, dönme, fıtıklaşma, dumping sendromu ve reflü sayılabilir.